top of page
photo-1596367401555-31e37f1f7bfb.jpeg

Açık Su Yüzme:

Rumkale 

YARIŞLAR | EKİM, 2019

Ekim,2019

Rumkale yüzme yarışı, katılımcılara hem Fırat nehrinde yüzmek hem de Rumkale gibi muazzam güzellikte bir yeri ziyaret imkanı verdiği için kaçırmaması gereken rotalardan biri.

 

Ekim ayında Gaziantep Belediyesi’nin misafirperverliği ile düzenlenen Rumkale Su Sporları Festivali’nin bir parçası olan yüzme yarışı, diğer yarışlara göre unutulması zor bir deneyim sunuyor.

 

Rumkale, kaynaklara göre yontma taş, yani Paleotik dönemden bu yana farklı kültürlere ev sahipliği etmiş Fırat ile Merzimen Çayı’nın birleştiği yerde dik kayalardan doğal surlara sahip bir yarımada. Geç Roma ve Bizans döneminden Şair Aziz Nerses Kilisesi ve Barşavma Manastırı’na ev sahipliği ederken aynı zamanda rivayete göre Hz. İsa’nın havarilerinden Johannes’in Roma döneminde Rumkale’deki oyma bir mağarada İncil’in nüshalarını çoğaltarak Hristiyanlığın yayılmasında önemli bir role sahip olduğu söyleniyor. Tüm bu tarih ve dik yamaçlardan oluşan nehir kıyıları Rumkale’yi yüzmek için sayısız neden oluşturuyor.

Gaziantep Belediyesi, hem sporcuların lojistik ve konaklama imkanları hem de misafirperverlik ve ilgi anlamında çok ince düşünülmüş bir organizasyon hazırlamış. Önceden arayarak herkesi havalimanından organizasyon için düzenledikleri otele götürmeleri, tüm yarış ulaşımını sağlamaları ve organizasyon görevlilerinin samimi yaklaşımı için tekrar teşekkür ediyoruz.

 

Yarışa gelecek olursak, yarış Rumkale’den binilen feribot ile nehirde yaklaşık 3.5-5 km gidildikten sonra başlıyor. Rota, nehir boyunca ilerlediği için oldukça kolay ve takip edilebilir.

 

Yarış ile ilgili tek sorun ise su sıcaklığı. Yarış öncesi belediyenin verdiği bilgiye göre 18 derece olan su sıcaklığının suya atlar atlamaz bu şekilde olmadığını fark ediyoruz. Farklı yorumlara göre su sıcaklığı Rumkale’nin olduğu noktadan ölçüldüğü için daha sıcak çıkmış, veya yakın zamanda baraj suları bırakıldığı için su sıcaklığı düşmüş deniliyor. Ne olursa olsun su sıcaklığının 18 derece beklentiye göre 10 derecede olması birçok yarışmacıyı şaşırtıp riske atıyor.

Yarışın derece bilgisinin yanlış verilmesi sonucu sadece mayo ile girdiğimiz nehirde ani şoka uğramamız sonucu yarışmacıların üçte ikisi yarışı bitiremiyor. Yarışmacıların bir kısmı nehirde bekleyen kurtarma botlarına Titanik vari akın ederken bir kısmı de kenara çıkmaya çalışıyor. Gerçek şu ki, Titanik tarihte tekerrür ediyor. İşin en komik noktası da tüm bunlar olup, yani yarışmacılar çığlık çığlığa botlara hücum ederken, protokolü içeren 2 teknenin hiç bir anormallik yokmuş gibi basıp gitmesi. Sonradan izlediğimiz Youtube canlı videosunda keyiflerinin yerinde olduğu çok belli.

 

Her şeye rağmen, bu yarışta olmanın verdiği mutluluk ve manzaranın güzelliği karşısında devam etme kararı alıyorum. Zaten botların dolu olması nedeniyle bir süre daha yüzmekte sakınca görmüyorum. Yüzdükçe soğuktan boğazıma bir nohut oturmuş gibi hissediyorum. Üşüme yerini özellikle kafam suda kaldıkça yanmaya çeviriyor. Belli ki üşümeye başlıyorum. Çevrede diğer yüzücüleri gördükçe biraz daha, biraz daha yüzüyorum. Fakat, yarış bitiş noktasını karışmam ve daha uzakta olduğunu düşünmem nedeniyle yarış bitiş noktasına yaklaşık 500 metre kala AFAD teknesine el ediyorum. Neyse ki, hızlı bir şekilde beni alıp sağlık ekibine aktarıyorlar ve sağ sağlim bir şekilde kıyıya varıyorum. Kıyıda havlular içerisinde ısınmaya çalışıyorum, ve çok geçmeden Akın beni kıyıda buluyor. Böylelikle bir yarış macerası daha son buluyor.

 

Otele dönüş yolunda diğer yarışmacıların yaşadıkları şoku ve başlarından geçenleri dinliyoruz. Şoka girenler, hipotermi olanlar, neler neler. Başımızdan geçenler bizi güldürdüğü gibi sonraki yarışlarda karşılaşmak üzere hoş bir seda bırakıyor.

bottom of page