top of page
IMG_0741.JPG

Doğu'dan Batı'ya Bir Filipinler Rotası

UZAKLAR | AĞUSTOS, 2018

“Neden Filipinler?” sorusunu hem Türklerden hem de Filipinler’de karşılaştığımız insanlardan çok duyduk. Filipinler’de çoğu yerde ilk rastladıkları Türk olduğumuzdan da henüz bu rotanın yeterli popülerliğe erişmemiş olduğunu iyi anladık. Filipinler’e biz fotoğraflardan gördüğümüz doğal güzelliklerinden aşık olduk ve gitmeye karar verdik. Siz de beğendiyseniz buyrun rotanızı planlayın.

 

 

Planlama

Filipinler’e yolculuk gerçekten uzun zaman alıyor. Sadece Manila’ya varmakla yolculuk sona ermiyor maalesef. Yolu hesaplarken hep gideceğiniz adalara uçuşları, saatleri, bekleme sürelerini hesap etmek gerekiyor. Biz plan yapmaya başlamadan Türk Havayolları’nın Cebu biletini görüp 1 hafta yeter herhalde diyerek almıştık. Sonrasında nerelere nasıl gideriz dedikçe kısa bir endüstri problemini çözmek durumda kaldık.

İlk olarak gitmek istediğiniz adaları seçmek önemli. Filipinler’de gidilebilecek oldukça fazla sayıda ada var. Biz bir hafta içerisinde 2 adayı ziyaret edebildik. Tabi bu noktalardaki minik adaları saymıyorum. Eğer daha fazlasını planlayalım derseniz ve zamanınız da varsa kesinlikle daha fazla zaman ayırmak gerekir. Gitmişken görmeden dönmek olmaz.

Bizim seçtiğimiz adalar, sörf turizmi ile ünlü olan Siargao ve birbirinden güzel ada ve lagünleri ile fotoğraflara konu olan El Nido.

UBAN6415.JPG
IMG_0220.JPG

Doğu Rotası: Siargao

Siargao, sörf turizmi ile ünlenmiş. Özellikle Filipinli sörfçülerin yanı sıra bol sayıda Avustralyalı turist hem yerleşmek hem de sörf kampları için bu adayı tercih ediyor. Hawai tadı verir mi bilmiyorum ama ada bir sörfçünün yaşam stiline çok uygun. Adanın General Luna bölgesi batının anlayışıyla kurulmuş birçok restoran, kafe ve otele sahip. Otellerin yanı sıra gençlere daha uygun ranza yataklı hostel tarzı daha uygun fiyatlı yerler de mevcut. Zaten turizm biraz daha bunlar üzerine kuruluymuş bugüne kadar. Instagram’ın da etkisi ile sörf turizminin yanında diğer ziyaretler de artmaya başlamış.

XLTN5091.JPG
VFSU3445.JPG

Siargao sahilleri genellikle kayalık olması nedeniyle denize girmek için çok uygun değil. Cloud 9, hem sörf yapılabilmesi hem de beyaz kumu ile meşhur noktalardan biri. Bunun dışında ya tekneler ile ada turu yapmanız ya da Supla Lagoon gibi farklı noktalara gitmeniz gerekiyor. Sörf dışında gidiyorsanız tüm bunlar için de 2 tam gün adayı görmek için yetiyor. Bunun üzerine koyduğunuz her gün ada yaşamına ve rahat kafasına alışmanız için ekstrası. Her yere bisiklet, motorsiklet ve motor taksi habal haballar ile ulaşabiliyorsunuz.

Biz ilk günü 3 adayı içeren tekne turu ile geçirdik. İlk ada küçük kumdan tepe hissiyatı ile Naked Island; yemek molası ve daha geniş sahili ile Daku Island ve son olarak da üzerinde palmiye ağaçları ve küçük yüz ölçümü ile tipik bir tropikal ada olan Guyam Island.

TBXR9588.JPG
TFIS8604.JPG

İkinci günümüzde adanın diğer ucundan yine tekne ile ulaşılan Sugba Lagoon’a giderek geçirdik. Lagünler genelde alışık olmadığımız doğal oluşumlar olduğundan bize oldukça ilginç geldi. Kah sağına kah soluna yüzmek olsun, ahşap iskelesinden çıkıp çıkıp atlamak poz vermek olsun, dubalara yüzüp geri gelmek, paddling yapıp güneş altında kızarmak olsun her türlü munzurluğu yaptık. Paddling kısmında Akın daha iddialı olduğundan bir ara hızını alamayıp beni geri de bıraktı, ama çeşitli söylenmelerim sonucu geri dönüp alması daha hızlı oldu J

FTBO5244.JPG
HEFP9504.JPG

Sugba Lagoon sonrasında kiraladığımız motor üzerinde 3 kişi geriye dönerken şoförümüz Magpupungko Rock Pool’a uğramayı teklif etti. Başta ne var ki orada çok da önemli değil falan derken gittiğimizde gördük ki gerçekten görülmeye değer. İlk gittiğimizde belli olmamakla birlikte öğleden sonra 2-2:30 arasında sular çekilmeye başladıkça kayalıkların içerisinde ortaya çıkan havuz ve kenarında kalan resifler gerçek bir renk cümbüşü. Biz yine çıkıp çıkıp atlamalar ile bu doğal güzelliği bir çocuk havuzu kıvamına getirdik tabi.

IMG_0229.JPG
IMG_0231.JPG
IMG_0233.JPG

Batı Rotası: El Nido

El Nido’ya Air Swift ile ulaştığımızda yeşillerin arasında gerçek anlamda butik bir havalimanına indik. El Nido genel olarak fakir olmasına rağmen oradakilerin anlattığına göre zengin bir İspanyol ailenin işlettiği bu havalimanı, adalardaki resortler ve bazı bölgeler oldukça lüks. Geceliği 5.000 dolar gibi fiyatlarda olan bu oteller her ne kadar ünlüler veya araplar için güzel bir deneyim sunsa da biz kaldığımız yerden ve adadan çok memnun ayrıldık.

LXIN1325.JPG

Adanın merkezi oldukça kaotik ve gerekmedikçe inilmeyecek bir yer. Tekne turlarının başlangıç noktası bu merkezdeki liman olduğu için zaten turlara gelip giderken uğrayacağınıza eminim. El Nido’da iki günümüz olması nedeniyle herkesin önerdiği gibi ada turuna çıktık. Bu turlardan sonra zaten yapılmasa olmaz konusunda hemfikirdik.

QQIU3701.JPG
BRHZ2240.JPG

Katılabileceğiniz dört tur mevcut. Bunlardan A rotası lagünlere, B rotası mağaralara, C rotası sahil ve koylara gidiyor. D rotasını kimse önermediği için onunla hiç alakadar olmadık. Geziler her gün 9-10 arasında başlangıcını verip dört farklı noktada durup saat 3-4 sularında geri dönüyor. Her durduğumuz noktayı tarif etmek değil, sanırım yaşamak lazım.

IMG_0667.JPG
IMG_0495.JPG
IMG_0694.JPG

Akşamüstü ise Corong Corong beach’te kaldığımız otelin hemen yanındaki La Plage’de takıldık. Gün batımını neden övdükleri bu sahilde anladım. La Plage ise Fransız bir ailenin işlettiği minik bir restoran bar. Çocukları da köpekler ile birlikte sahilde takılırken gelip giden Fransız dostlar eksik olmuyor.

DWFR2404.JPG
CWBV7008.JPG
bottom of page