top of page
IMG-2456.PNG

Dalış:

Sipadan Adası

DOĞA SPORLARI | AĞUSTOS, 2019

Sipadan adası için fazla söze gerek yok. Dünyanın en güzel dalış bölgelerinden biri. Çoğu kaynağa göre birincisi. Güney Çin denizinin ortasında 600 metrelik bir sualtı dağının ucu. Malezya’nın Sabah bölgesinin kenarında bir inci. Borneo adasının hemen doğusunda bir cennet. 

Sipadan adasını ve zengin sualtı dünyasını keşfemiz Savaş Karakaş’ın İz Tv’de yayınladığı Sudaki İzler programı ile oldu. Sipadan ve yakınlardaki Kalapai bölgesinde çekilen iki programına denk gelmemiz ve özellikle kendi deyimi ile “toskafa” (bumphead) papağan balıklarını görmemiz ile büyülendik. Neden bu seneki rotalarımızdan biri olmasın diye konuştuğumuzda ben 10 yılı fazladır dalış yapmamış, Akın ise hiç sualtı dalış eğitimi almamıştı. Tabi, bu durum araştırmalarımızı yapıp program yapmamıza mani olmadı. 

Sipadan adasında dalış yapmak için belirli bir tecrübeniz olması gerekiyor. Dalış okullarının sizi Sipadan'da dalışa götürmesi için minimum 20 dalışınız olması gerekiyor, ama tabi dalış sayısı bir garanti sağlamıyor. Dalış için belirli bir tecrübe aramaları, hem bölgenin bazı alanlarında akıntı olması nedeniyle kendi güvenliğiniz amaçlı hem de bu bölgedeki mercan ve sualtı canlılığını koruma amaçlı bir uygulama. Buradaki sualtı canlılığını gördüğünüzde o kadar kıymetli bir alanda olduğunuzu anlıyorsunuz ki bu korumanın yeterli olup olmadığını bile sorgulayabilirsiniz. Özellikle bölgenin Çinli turistler tarafında çok rağbet görmesi ve snorkelling amaçlı giden turistlerin hepsinin yeterli bilinç seviyesine sahip olmaması ciddi tehdit oluşturuyor. 

Sipadan adasında dalış için her gün 140 kişilik bir kota bulunuyor. Bu kotanın bir kısmı belli başlı otellere ayrılırken kalan kısmı da direkt olarak başvuranlara ayrılmış durumda. Özellikle yoğun sezonlarda dalış hakkını almak oldukça zorlu olduğundan bahsediliyor. 

Bölgede Sipadan’a yakın Kalapai ve Mabul adaları mevcut. Biraz daha uzaktaki adalardan da oteller direkt dalış hizmeti veriyor. Kalapai tam olarak bir ada sayılmaz. Deniz ortasında tahtalar üzerinde inşa edilmiş dev bir resort olarak düşünebilirsiniz. Bu otelin çevresi kum ağırlıklı resiflerden oluşuyor. 

 

Mabul adası ise içerisinde Mabul Resort, küçük otel ve hizmet eden görevlilerin yaşadığı bir ada. Adanın bir tarafı Mabul Resort’un güzelliği ile dolu iken diğer bölgeler çirkin yapılaşması ile su üzerinde dev bir gecekondu kenti gibi. Mabul, su üzerindeki daha lüks odaları ve karadaki bungalow seçeneklerine sahip. Tüm gün dalışta olduğunuz için karadaki bungalovlar yeterli konforu fazlasıyla sunuyor.

Mabul da Kalapai gibi kendisi birçok dalış noktasına ev sahipliği ediyor. Hem resort’un kendi house reef’i hem de adanın çevresindeki yapay ve doğal resifler binlerce canlı türüne ev sahipliği ediyor. Burdaki dalış noktaları yine Kalapai gibi kum ve akıntı nedeniyle oldukça bulanık. Görüş mesafesi yer yer kısıtlı olabiliyor. Birçok noktada direkt akıntı dalışı yapabilir veya akıntıya karşı savaşırken kendinizi bulabilirsiniz. 

 

Mabul ve Kalapai dalış noktalarının bulanık ve akıntılı olmasına rağmen en güzel noktası, burda oluşturulan yapay resiflerin zaman içerisinde bu muazzam canlı çeşitliliğine ev sahipliği etmeye başlaması. Sadece dev deniz kaplumbağaları veya jackfish sürüleri değil, dev mürenler, orfozlar ve daha nice türü aynı anda birlikte yaşarken görebilirsiniz. 

Sipadan ve özellikle Barracuda Point bu gezinin ana amacı tabi ki. Eğer buraya sadece bungalov tatili yapmak için gelen Çinli bir turist değilseniz mutlaka izinlerinizi ayarlayıp hayatınızın en iyi dalışı için hazırlanmalısınız. 

 

Sipadan, bugün zaman zaman konusu açılsa da kesinlikle adada yaşama açılmış değil. Özellikle adanın kaplumbağaların doğum noktası olması nedeniyle bir kısmı ziyarete kapalı. 

Bugün sportif dalış sınırlarında inebileceğiniz derinliklerde her türlü canlılığı gözlemlemeniz mümkün. Bol sayıda white tip ve nurse köpekbalıkları, kaplumbağalar, tropik balıklar. Şanslıysanız görebileceğiniz birkaç tür var tabi. Barrakuda sürüleri. Özellikle sezona göre görebilme şansınız çok değişiyor. Bir diğeri, papağan balıkları. Sürü halinde dolanan bu kocakafalar su yüzeyine yakın gidiyor olsa gerek teknedeki rehberiniz adanın neresinde olduklarını size söyleyebiliyor. Bir diğeri, vatozlar ve whaleshark’lar. Bu nadir görünen narin canlıları görebilirseniz kendinizi özel sayabilirsiniz. 

Barracuda point, kesinlikle her gün imkanınız olsa dalmak isteyeceğiniz noktalardan biri. Her dalışınızda sizi farklı bir deneyim beklediği kesin. Yüzeyden inişe geçtiğinizde daha önce hiç bir yerde rastlamadığınız bir yere geldiğinizi hemen hissediyorsunuz. Çevrenizi kaplayan mor ve mavi balıklar sanki çiçek yaprakları gibi dökülürken kendinizi rüyada mı yoksa gerçek hayatta mı olduğunuzu sorgularken buluyorsunuz. Bu sırada, dikkatinizi köşeden veya derin mavilikten gelen aniden tüm yüzeyi bastıran barrakuda sürüsü çekiyor. Bu muazzam tür ile göz göze gelip onlarla birlikte kendinizi akıntının keyfini çıkarırken buluyorsunuz. Sonra köpekbalıkları bu manzarayı canlandırıyor. Koyu maviliklerdeki hareketine bakakalıyorsunuz. Ardından neşeli dev papağanbalıkları sahneyi alıyor. Ve siz bu balıkların ne olduğunu anlamaya çalışırken çıkış zamanına gelmiş oluyorsunuz. Tüm bu muazzam dünya ile vedalaşıyorsunuz. Kendinizi akıntıya bırakıp çıkış noktasına doğru hızla sürüklenirken gördüklerinizin gerçek olup olmadığını düşünmeye devam ediyorsunuz. 

bottom of page