top of page
GPTempDownload%252520(1)_edited_edited_e

Nepal: 

Everest Base Camp Trek  

DOĞA SPORLARI | MAYIS, 2019

2019'un Mayıs ayında Everest Base Camp yürüyüşünü tamamladık. Yürüyüşümüz, Nepal'in Kathmandu şehrinden uçakla gittiğimiz Lukla'da başlayıp son buldu. Toplamda 12 gün süren bu yürüyüşteki rotamızı ve deneyimlerimizi paylaşmak istedik. 

IMG-6670.JPG

 

Kathmandu

 

Kathmandu, tam bir buluşma noktası. Şehrin merkezinde, Thamel bölgesinde kalıyorsanız neden bunu dediğimi anlayacaksınız. Etrafınız dağa çıkmak için bekleyen, dağdan geri dönen turistler ile kalabalık. Her yer sahte dağ malzemeleri satan dükkanlar ile örülmüş durumda. Northface’ler, Salomon’lar, Black Rock’lar, hepsi burada. En ucuz ve en kalitesiz halleri ile. Neyin gerçek neyin sahte olduğunu ayırt etmek imkansız olduğundan hiç alışveriş işine girmedik. En fazla dar boğazlı bir Nalgene aldık. Onu da gerçeğini aldığımıza inanıyoruz. 

 

Geri dönüşümüzü erken planlasak da uçağımızın ertelenmesi sonucunda Kathmandu’ya geç vardık, ve gezecek çok vaktimiz kalmadı. Monkey Temple, yani şehrin en yüksek noktasındaki budist tapığına kadar ancak yürüyebildik. 

 

Bunun dışında şehrin kutsal merkezi Durbar Meydanı, şehrin biraz daha dışında Bhaktapur ve Patan görülmesi gereken yerlerden. Bhaktapur ve Patan, aslında bugün Kathmandu’nun içerisinde yer alsa da üç şehir krallığının olduğu dönemde ayrı iki krallıkmış.

GPTempDownload_1.jpg
GPTempDownload.JPG

Lukla

 

Kathmandu’dan sonra pırpır uçakların sizi bıraktığı nokta, Lukla. Lukla havalimanı, dünyanın en tehlikeli ve zor havalimanlarından. Pistin kısa ve bölgenin sürekli sisli olması nedeniyle uçuşlar her an ertelenebiliyor. Hatta uçağın içerisindeyken bile ani değişen hava koşulları ile iniş sağlayabilecek misiniz emin olamıyorsunuz. 

 

Lukla’ya alternatif olarak, Kathmandu’dan 2-3 günlük bir araba yolculuğu ile ulaşabilirsiniz. Fakat, yukarıdan gördüğümüz kadarıyla zorunda olmadıkça o engebeli, virajlı, karınca yuvası gibi dağ ve tepelerden geçen minik yollara girmek akıl karı değil. 

 

Lukla, uçuşunu bekleyenler ile dolu. Namche Bazaar ile birlikte bölgenin en gelişmiş noktası. Daha geniş oteller, küçük dükkanlar, kahveciler ve birkaç restaurant bulabilirsiniz. 

Lukla - Namche Bazaar 

 

Lukla’dan bir vadiye dalıyorsunuz. Vadiden yukarı 2 günlük bir yürüyüş sizi Namche Bazaar’a götürüyor. İlk gün oldukça uzun geçiyor. Yol, metal asma köprüler ile bağlanıyor. Küçük köylerden geçerek sizi Phanking’e, ordan da dimdik bir yokuş ile Namche Bazaar’a taşıyor. Rotanın en eşekli ve yeşil kısımları. 

 

Özellikle Namche Bazaar’a çıkan dik yokuşun başı, hava iyi ise Everest’in ilk uzaktan görüntüsünü alabileceğiniz, yüksekten geçen uzun bir asma köprünün büyüsü ile dolu. 

GPTempDownload (6).JPG

Namche Bazaar

 

Tam bir Alp dağ köyü havası hakim Namche Bazaar’a. Yıllarca giderek artan turist sayısı ile birlikte Namche, eski köy evlerinin olduğu küçük merkezden devasa uluslararası bir konaklama noktasına dönüşmüş. Senelerce turistlerin getirdiği dolarlar, bu noktaya yeni lodge’ların yapılması için kereste ve inşaat malzemelerinin getirilmesini desteklemiş. 

 

Aklimatizasyon için Namche’de bir tam gün geçirmeniz gerekiyor. Hiç sıkılmanıza gerek yok. Kafeler, spalar ve kuaför mevcut. Dağda ulaşabileceğiniz kadar lükse burda ulaşabiliyorsunuz. Biz, bir gece tatlı bir ailenin lodge’unda kaldık. Gittiğimiz dönem mevsim kapanışı olduğu için akşam ailenin akrabalarının da olduğu bir Sherpa grubu geldi.

 

Sherpa’lar, yani o bölgede yaşayan ve kökeni Tibet’ten gelen dağ insanları, bugün bilindiği üzere dağcılara eşlik ediyor. Everest’in özellikle yeterli tecrübesi olmayan tırmanışçılarla kuşatılması sonucunda Everest tırmanışları Sherpa ve diğer Nepalliler için ayrı bir gelir kapısı oluşturdu. Her sene tırmanışçı sayısı ve paralelinde ölüm sayıları artıyor. Kalabalık insan sayısı, tırmanış boyunca riskleri arttırıyor, ve Everest zirve çıkışının son bölümünde ciddi kuyruklar oluşturuyor. Tabi, bu tırmanışları sağlamak için özellikle dağın en tehlikeli bölümü Khumbu buzul geçişinde ip ve merdiven döşemelerini yapan Sherpa’lar büyük risk alıyor. Tırmanış sırasında turistlere çadırda çay ikramı olsun, yemek hazırlıkları olsun, tüm hizmetler kusursuz yerine bu insanlar tarafından getiriliyor. Yeter ki hiç tecrübesi olmayan bu insanlar dağın tepesine çıkabilsin. 

 

İşte bu Sherpa’lardan bir grup da kapanan sezonla birlikte geri dönüşe geçmiş ve bizim lodge’da mola vermişlerdi. Bu sezon kendi ekiplerinden biri kaza geçirmediği ve sağ salim eve dönebildikleri için kutlama yapıldı. Biralar açıldı, dans pisti başta kampın aşçısı olmak üzere bu sherpa grubunu ağırladı. 

GPTempDownload (4).JPG

Biz, ikinci günümüzü Khumjuk’ta geçirdik. Namche’ye daha yakın, daha az turistik bir dağ köyü. Ünlü dağcılardan birinin lodge’unda kaldık, ve inanılmaz bir tibetian bread yedik. Köy, küçük taş duvarlar ile örülü evlerden oluşuyor. Deprem sırasında büyük hasar gördüğü için yurtdışından gelen yardımlar ile duvarları tekrar örülmüş. Yine yurtdışı yardımları ile kurulmuş bir okulu var. Ders aralarında çocuklar geniş bahçelerinde geziniyor. 

 

O gün, okul çıkışında Hintli metal işçileri çocukları bekliyordu. Bu işçiler, farklı köylere uğrayarak çevreden buldukları metal kutuları ateşte eriterek tencere yapıyorlar. Hem de hemen oracıkta. Kapağı, kulbu olan güzel metal tencereler. Onlar yaptıkça çocuklar sanki sihirbaz izler gibi büyülenmiş şekilde adamları izlemeye devam ettiler.

Tengboche ve sonrası 

 

Khumjuk’tan sonra esas rota başlıyor diyebiliriz. Yüksek irtifanın ilk etkileri yavaş yavaş hissediliyor. Rotalar daha dik, adımlar daha kısa, dağlar ve vadiler daha görkemli bir hal alıyor. İşte o noktada farklı bir evrene girdiğinizi anlamaya başlıyorsunuz. Lodge’lar daha mütevazı hale geliyor. Üşüme ve dinlenme ihtiyacı artıyor. Yüksek irtifa etkilerini azaltmak için içilen ginger tea (zencefil çayı) miktarı da öyle tabi. 

 

Tengboche’den sonra Periche veya Dingboche’ye yol ayrılıyor. Dingboche, yolu uzatsa da daha güzel lodge’ları ve daha az rüzgarlı olması nedeniyle tercih sebebimiz oldu. 

a.JPG

Dingboche, aynı zamanda dağın en keyifli gecelerinden birini yaşattı bize. Kanadalı bir çift, bir İspanyol, iki Hintli biraraya geldik. Kanadalı çift, bizim gibi dünyayı gezmeyi seven ve şu anda Endonezya’da yaşayan bir çift. Three Passes rotasını yapıyorlar. Rotaları uzun. Onlardan Papua Yeni Gine’de yeni rotalar öğrendik. İspanyol, yakınlardaki bir dağa tırmanış için gelmiş. Fransa’da yaşıyor, ama Fransızları hiç sevmiyor. Hintliler de tırmanış için aramızdalar. Ultra zengin oldukları için geri dönüşlerini çoktan helikopter ile planlamışlar. Biri, Türk Havayolları’nın golf turnuvasında dünya şampiyonu olduğunu gösterdi bize. Antalya’ya gelecekmiş. Rehberimiz, Hintlileri o kadar klas buldu ki onların Hintli olmadığını düşünüyor. 

 

Dingboche’den sonra rota Lobuche. Yine rüzgarlı vadiler geçiliyor. İrtifa artık 4930 metre. 5000’lere çok yakınız. Vücudumuz da bunu biliyor. Öğlen lodge’a vardığımızda önce ben sonra Akın, veya önce Akın sonra ben giderek kötüleşiyoruz. Lodge’un koltuklarında üşümekle titremek, mide bulantısı ile karışık bir duruma varıyoruz. Sarımsaklı çorbalar etki etmediğinde Akın’ın tansiyonunu ölçüyoruz. Artan tansiyon ile birlikte kendine gelmesi için erken yatıyor. Nabzımız yatakta uzanırken bile 100’den yukarıda. Geri dönmeyi düşünüyoruz. Rehberimiz, tamam tamam yarın sabah bakarız, endişe etmeyin, diyor. 

Sabah daha iyiyiz. Havada bir önceki gün yağan kardan eser yok. Lodge’un dışında beyaz atlar. Yolumuz açık. Manzara muhteşem. Son durağımız Gorak Shep. Gorak Shep’ten sonrası Everest Base Camp. Base camp’te kalmak ve tırmanmak ayrı hazırlıklar ve izinler gerektiriyor. 

Everest.JPG
GPTempDownload (7).JPG

Gorak Shep, bu yürüyüşün en zor noktalarından. İmkanlar taşıma suyla döndüğünden çok limitli. Yine başımızı sokabileceğimiz bir odamız var. Isınmak için gittiğimiz ortak alan. Sıcak bir spagetti ve ginger tea. Çevrede tırmanış sezonunu kapatanlar. Tüm su bidonları ve malzemeleri topluyorlar. Ta ki seneye kadar. 

 

Everest Base Camp’in yoğun talep ile kirlenen çevresi için kampanya başlatılmış durumda. Taşıyıcılar, aldıkları topladıkları kilo başına para alıyorlar. Dönüş yolumuzda çok sayıda çöp ile geri dönen bize eşlik ediyor. 

 

Gorak Shep’te bölünerek geçen bir gece ve erken saatte acılı kısa bir tırmanıştan sonra dönüşe geçiyoruz. Hiç bu noktaya gelmenin bir başarı olacağını hayal etmemiştik aslında. Muhteşem manzaraları gördüğümüz, onlarca yıldır insanoğlunun fethetmeye çalıştığı bu coğrafyayı tanıdığımız için çok şanslıyız. 

GPTempDownload_4.JPG

Planladığımızdan zor geçen bu rotada bu noktaya geldiğimiz için mutlu olarak geri yürüyüşe başlıyoruz. Gelirken minik adımlar ile geldiğimiz mesafeler kısalıyor, hızlanıyor. Ta ki botlarım beni terk edene kadar. 

 

Vadinin rüzgarlı noktası ve öğlen için yemek molası yerimiz Periche’ye giriş yapmamız ile birlikte botumun tabanı beni bırakıyor. Üniversitede aldığım botlarım kullanılmaya kullanılmaya bu gezide isyan bayrağını çekiyor. Gezinin ilk 15 dakikasında giden sol tekin ardından sağ da isyan ediyor. Neyse ki tedbirliyim. Namche’den aldığım japon yapıştırıcıları hayatımı kurtarıyor. 

 

Botlarım bahanesi ile Periche’de kalıyoruz. Kaldığım lodge herhalde kaldığımız en güzel noktalardan biri. Yatak, oda, ortak alan her şey çok güzel kokuyor. Bahçeye atlar giriyor, çıkıyor. Hava bir yağıyor, bir duruyor. Gece böyle geçiyor. 

b.JPG
GPTempDownload (5).JPG

Geri dönüş diye seviniyoruz, fakat yol yine tırmanışlı geçiyor. Akın’ın ellerinin yanması ile birlikte Namche’ye nasıl vardığımızı bile bilmiyoruz. Namche’ye vardığımızda sağlık ocağı, eczane derken tek açık olan hastaneyi son anda yakalıyoruz. Meğersem soğuk alerjisi olmuş elleri. İçimiz rahatlıyor. Lodge’da günler, günler sonra sıcak duş alıyoruz. Geri dönüşün en güzel anlarından biri. 

 

Namche’den sonra yol daha kolaylaşıyor. İki günde rahat rahat Lukla’dayız. Lukla bize sürpriz yapıyor. Hava kapalı ve uçuşlar iptal. Uçuşumuz ertesi gün olduğu için biraz daha rahatız. Ama ertesi gün durum değişmiyor. Ertesi gün yine hava kapalı. Sadece helikopterler gelebiliyor. Zar zor helikopter ayarlıyoruz. Biraz pahalıya mal olsa da zamanınında uçuşumuzu yakalamak için son şansımız. Helikopter ile gürültülü bir yolculuktan sonra başladığımız yerdeyiz. 

 

Hayallerin gerçek olduğu, güzel insan ve görkemli dağları ile Nepal. 

GPTempDownload.JPG

Planlama yapanlar için notlar

Dağ bölgesinde rehber alma zorunluluğu yok. Tırmanışları tabi bunun dışında tutuyorum. Fakat, trekking süresince rehber ile dolaşmanız hem planlama kolaylığı sağlıyor, hem yerel insanlar ile iletişiminizi kolaylaştırıyor, hem de acil durumlarda yanınızda güvenebileceğiniz birinin olmasını sağlıyor. 

 

Çoğu yürüyen, turların sağladığı rehber haricinde porter tutmayı tercih ediyor. İki kişiye bir porter düşüyor, ve bu olağanüstü insanlar sadece biraz daha para kazanabilmek için sizin iki kişi taşıyabildiğiniz çantaları yüklenerek kilometrelerce yürüyor. Tabi, bunu yapabilmeleri olağanüstü olmalarından veya dağa adapte olmuş olmalarından gelmiyor. Sadece iş imkanları çok kısıtlı ve diğer işlere göre nispeten kazanç sağlayabilecekleri bu taşıyıcılık işi onlara sezonsal bir iş imkanı sağlıyor. 

 

Yol boyunca kendi çantamızı taşıdığımız için diğer turistlere göre nispeten daha yavaş ilerledik. Bu da bize hem turist çantalarını hem de turistler için tüm ihtiyaçları yukarı taşıyan insanları yakından görmemizi sağladı. Diğer ihtiyaçları taşıyanların yaptıklarına inanmak oldukça zor. Rotanın başlangıç noktası Lukla’dan kilometrelerce mesafe ve irtifa alarak 60-70 kilo ağırlığında yükleri yukarı taşıyorlar. Kimi zaman inşaat için gerekli bir kapı, kimi zaman bira kutuları, kimi zaman tuvalet kağıtları veya kalas. 

Alternatif seyahatlar: 

Yürüyüş sırasında varlığından haberdar olduğumuz bu çılgın etkinlik her yıl Mayıs ayının sonunda yapılıyor. Dünyanın en yüksek maratonu olan Everest Marathon'a katılmak hem cesaret hem de kondisyon gerektiriyor. 

image-3.jpg

Photo Credit: Everest Marathon

bottom of page